Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, HT Spor’a gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İşte Başkan Dursun Özbek’in açıklamaları;
“HEPSİ TEK TARAFLI ANLAŞMA”
“Biz aslında meritkingnews olan spor portalıyla bir sponsorluk anlaşması yaptık. Galatasaray’ın 40’a yakın sponsoru var. Bizim yaptığımız anlaşmaların hepsi tek taraflı anlaşmalar. Galatasaray değerlerine uymayan bir şey olduğu zaman tek taraflı fesih hakkı vardır, tüm anlaşmalar böyle. Reklam alırken bir haber portalını aldık, hassasiyetini hissedince tek maçta hemen askıya aldık, şu an inceliyoruz işin esası ne diye.”
“HABER SİTESİYDİ”
“Bizim konuştuğumuz kısım, haber sitesiydi. Rakamsal boyutu önemli değil. Konuştuğumuz şey illegal bahis sitesi olup olmadığı konusu. Haber portalı bize sponsor olmak istedi. Toplumun hasssasiyetini hissettik, hemen askıya aldık.”
“HEP DİKKAT ETMİŞİZDİR”
“Bu marka, yurtdışında da birçok kulübün sponsoru. Bu sorunun sorulacağını düşündüğümden bir resim, fotoğraf buldum. Bir takside de var. Galatasaray şuna hep dikkat etmiştir; ülkesinin hassas olduğu konularda derhal reaksiyon veren bir kulüptür.”
“TAMAMEN HABER PORTALI”
“Herkes bize reklam veremez. Buraya baktık. Bu tamamen haber portalı. Öyle çıktı. 15 milyon euro gibi para değil. Dediğiniz rakamlar 2-3 senede ulaşılabilen rakamlar. 2 sene için yaklaşık 14 milyon dolar civarında. Daha hiç para almadık. Baktık ki büyük hassasiyet var, askıya aldık anlaşmayı. Bir konuda sponsorluk yapıyorsunuz, hiç olmadık bir bağlantısı çıkabilir. Galatasaray hemen o işten vazgeçer, tek taraflı fesih hakkımız tüm sponsorluk anlaşmalarında vardır.”
“ŞU AN ASKIYA ALINDI”
“Şu an askıya aldık, konuyu inceliyoruz gerçekten. Bu anlatılan gibi mi diye. Böyle olmama ihtimali olabilir. Derinlemesine inceleyeceğiz. Şu an askıdadır. Galatasaray’ın bu tip konularda hassasiyetini tarif etmek mümkün değil, çok hassasız. İnceleme sonunda devam edebiliriz. Devam edebiliriz tabii. Problemli çıkarsa birilerine hesabını sorarız.”
“TFF CEVABINI VERDİ”
“TFF’ye sorduk bu anlaşmayı. Formanın boyutlarına falan bakılıyor. TFF cevabını verdi bu konuda. Tamamen isme, markaya itirazı olmadı. Formanın reklam boyutları tamamdır, tüm sorumluluklar size ait olmak üzere maça çıkabilirsiniz dedi. Bu kadar bilinen bir şeyse, herkesin hassiyetiyse bize TFF ‘Bu formayla çıkma’ diyebilirdi. Hangi konuyu sorarsanız sorun, yasal sorumluluk varsa TFF kulübün üstüne bırakıyor.”
“HASSASİYETLERİ DİKKATE ALIRIZ”
“Kurumsal çerçevede sponsorlukla ilgilenen profesyonellerimiz var. Formanın arkası önü şort için falan pazarlamada bulunuyorlar. Talepleri değerlendirerek yönetime soruyorlar. Yönetim de inceleyerek kabul veya reddediyor. Profesyonellerin işi firmayı araştırmak. Bizim çalışanlarımız bu profesyoneller. Bir illegal bahis sitesiyle alakalı ise işimiz olmaz. Ardından içeride bir soruşturmamız olur. Konuyu askıya aldık, inceliyoruz. Yurt dışında örnekleri var. Torino’nun sponsoru. Dolayısıyla aslında olayı bu seviyeye getirmemek lazım. Galatasaray’ın hassasiyeti çerçevesinde birçok manada reaksiyon bulmuştur. İsmimizi kullanıyorsun diye Merit diye bir ihtarda bulundu. Bildiğimiz bir şey değildi. İçlerinde bir tartışma varmış. Galatasaray çevrenin hassasiyetlerini dikkate alır.”
“HİÇBİR ENDİŞEMİZ YOKTU”
“Salıdan cumartesiye kadar futbol maçının, Fenerbahçe maçının heyecanı tüm ülkeyi sarmıştı. Bizim salıdan cumartesiye kadar yapacağımız o kadar iş vardı ki, sadece derbi değil, diğer konular da vardı. Şu kadarını söyleyeyim, salı ve cumartesi arasında o kadar rahattım ki… Yani, başka oynadığımız maçlardan daha rahat bir salı cumartesi geçirdim bu konu itibarıyla. Son dönemde Fenerbahçe’ye kurduğumuz bir üstünlük vardı. 5-6 maç oynadık benim dönemimde, deplasmanda 2 galibiyet 1 beraberlik. 10 gol atmışız, öyle dediler, 2 gol yemişiz. Maçla ilgili hiçbir endişemiz yoktu. Maça gitmedim. Evde yatarak izledim. O kadar rahattım.”
“BİZİM İÇİN RAHAT BİR MAÇTI”
“Derbiye gitmedim. Gergin bir ortam var. Bazı gerginlikler de olmuş. Bizim için rahat bir maçtı. Tabii Okan Hoca da takımı çok iyi hazırladı. Güzel bir maç olduğunu düşünüyorum. Evde izledim. Galatasaray için artık alışkanlık haline de geldi Fenerbahçe derbileri. Bizim için nispeten kolay geçen derbiler.”
“GALİBİYET PRİMİ VARDI”
“Özel galibiyet primi vardı, verdim. Rakam söylemem. Prim, oyuncularımla benim aramda. Bu maça özel… 30 milyon kişi sevindirmiş bu takım. 30 milyon kişi sevindirmiş! Dolayısıyla bunun rakamla ölçülmesi son derece yanlış. Bir tuttuğunuz takım itibarıyla düşünün, nasıl sevince boğuyor. Caddeleri görmediniz mi! Amerika’da, New York’ta kutlamalar yapıldı. Galatasaray bayraklarıyla insanlar caddelere çıkmış. Bunu maddi değer olarak ölçebilir misiniz!”
“OYUNCULARA BORCUMUZ YOK”
“Oyunculara vadesi geçmiş borcumuz yok. Derbi öncesi borçları sıfırladık, doğru.”
“5’LİK 6’LIK MAÇTI”
“Hakem Atilla Karaoğlan ile ilgili tespitim doğruymuş. Maçta her akınımız tehlike yaratıyor, golle sonuçlanıyor. O uyduruk penaltı olmasa maç 5’lik 6’lık maçtı. Hakem bunu fark etti. Penaltıyla 3-1 oldu. Maçın 60’lı dakikaları. Farkın önüne hakemin kararı geçti. Aksi takdirde nasıl oynadığımızı gördünüz.”
“TFF İÇİN ÇOK ERKEN”
“Trabzonspor bir açıklama yaptı TFF ile ilgili. TFF bizim federasyonumuz. Federasyonu biz seçtik. Daha lig başlayalı bu kadar yakın zaman olmuşken, TFF ile ilgili çok yorum yapmak doğru değil.”
“ADALET BEKLİYORUZ”
“İki aday vardı, birisini tercih etmek zorundasınız. Bir seçim oldu. Bir tarafa oyumu kullandım. İki tane aday çıktı. Başka adaylar bizi ziyaret etti. Önümüzde iki alternatifli bir seçim vardı. Birini seçtik ve federasyon seçildi. TFF’nin geçmişten gelen olayları dikkate alarak tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. TFF’den beklediğimiz tek şey adalet. Ben geçen sene 1 hakem hakkında konuştum, içerideki Trabzonspor maçından sonra, galip geldiğimiz maçtan sonra Atilla Karaoğlan hakkında yorum yaptım. Başka hiçbir hakem hakkında yorum yapmadım.”
“TARİHİ FARKA GİDECEKTİK”
“Bir başkan, bir sezon boyunca tek bir hakem hakkında konuşmuş. Çok kötü yönetti. Maçı kazanmış olmama rağmen hakemi tenkit ettim. Önemli bir maça çıkıyoruz. Bu böyleyken niye tekrar bu atanıyor, hakem mi kalmadı! Hakem mi kalmadı kardeşim, inadına mı atadınız. Bunların dikkate alınması bence önemli şeyler. Atilla Karaoğlan, Fenerbahçe maçında verdiği penaltıyla maçın akışını değiştirdi. Tarihi farka gidecekti maç.”
“PENALTIYLA BAMBAŞKA OLDU”
“Dört beş olacak maçtı. Öyleydi görüntü. Penaltıyla iş bambaşka duruma geldi. Penaltılık bir şey değildi, uyduruk bir penaltıydı.”
“VAR MESELSİ VAR”
“Hakemler… Bu dünyada da böyle. Hakemlerin dikkatli olması, gördüklerini çalması, adaletli olmaları lazım. VAR meselesi var. VAR, hakemlere büyük destek veren bir sistem. Yapılan hataları asgariye indirmesi söz konusu. Atamalarda MHK’nin kurumların hassasiyetlerini dikkate alarak yapmasında fayda var. Geçmişte yaşananlar var. Evvelki sezonda algoritmayla hakem tayin ediliyordu, öyle bir iddia vardı. Bu dönemde MHK nasıl atıyor, bilmiyorum. Atilla Karaoğlan bir algoritma sonucu mu çıktı, inadına mı çıktı?”
“KANIT YOKSA DEDİKODUDUR”
“Kanıt yoksa bu dedikodu olur. Bu dedikodu, iddia değil. Bu konuşulmaya başlanan günden itibaren, sponsorluk lansmanında, divanda dedim ki ‘Arkadaşlar böyle bir şeyi iddia ediyorsunuz, iddia ettiğiniz konuyu getirin bana, elinizde ne kanıt ne belge var getirin’ dedim. ‘Babamın oğlu olsa kafasını koparacağım.’ dedim. Belge getirmediler.”
“BAZI ŞEYLER SÖYLENMEMELİ”
“Bunu iddia şeklinde ortaya atanlar, bu dedikoduyu konuşanlar, sonra şöyle dediler, ‘Ben Ahmet’ten duydum’, Ahmet’e soruyorlar ‘Mehmet’ten duydum’, sonra ‘Hasan’dan duydum’ diyor. Bu bir dedikodudur. İş burada hukuka aksetmiştir. Hukuka aksettiği için bazı şeylerin söylenmemesi lazım. Şu an konu yargıda. Ben bizzat bu talebi yaptığım zaman insanlardan elindeki belgeleri talep ettikten sonra hiç kimseden bir şey gelmedi.”
“SORUŞTURMA YAPTIM”
“Ben bilet satışlarıyla ilgili soruşturma yaptım. Passolig’e gittim, insanlarla konuştum. Bir kişi bana bazı bilgiler verdi, belge de verdi, bu işin peşine gittim. Bizle alakası olmadığını, kulübün bir dahli olmadığını tespit ettim orada. Başka da kimseden bir şey gelmedi.”
“KİMSE BELGE GETİRMİYOR”
“Karaborsa dünyada var. ABD’deki basket maçında da var, Olimpiyatlar’da da var, Roland Garros’ta da var, her yerde var. Bizim tespit etmeye çalıştığımız… Portallar var banabilet, onabilet diye. Dünya kadar maçın biletleri satılıyor, Fenerbahçe – Galatasaray maçı bileti de vardı. Bu karaborsa ne bir kulübün nezdinde oluşuyor, ne de sadece futbolda oluşuyor. Bu böyle bir sistem var. Bu sistemin içerisinde iddia edilen, dedikodu şeklinde söylenen husus şuydu; Galatasaray’dan 18 kişi sorguya alındı, 2’si yönetim kurulu üyesi. Kendi yönetimime bakıyorum, kimse savcı tarafından çağrılmamış. Bu 18 kişi kim diyoruz, onlardan bir cevap yok. Çağırıyoruz, kimse bilgi belge getirmiyor. Bu bir dedikodu şeklinde kaldı. Hukuka intikal ettiği için yakında neticelenecek. Bu konuyu konuşan kişilerin savcılık tarafından ifadeleri alınıyor.”
“HER YERE ŞİKAYET ETMİŞ”
“Bu mesele, Galatasaray halka açık bir şirket olduğu için zarar vermek için ortaya atılan bir mesele. Önemli bir rakibimizin, bu dedikodulara istinaden, Maliye’ye İçişleri Bakanlığı’na THY’ye aklına gelen her yere şikayet etmiş.”
“KATİL BİRAZ GEÇ GELDİ”
“Rakip kulübün iddiaları çerçevesinde; katil, cinayetin işlendiği yere ilk gelir. Katil burada biraz geç geldi. Önce konuşuldu, sonra ortaya çıktı. Bu bile nereden neşet ettiğini ortaya çıkarıyor. Biraz aynaya bakmak lazım. Bunu iddia eden kişilerin, portallara girince en başta Fenerbahçe – Galatasaray maçının karaborsa biletleri ortaya çıkıyor.”
“KARABORSA İLE TRANSFER, BU OLABİLİR Mİ!”
“Maç günü bizim 10 bin bilet satma hakkımız var. Bu 10 bin biletin yüzde 92’si Passolig vasıtasıyla satılıyor. Dolayısıyla biz 10 bin biletin, 700-800 tanesini kurumlara veriyoruz. Futbolcuların aileleri gelmek istiyor, başka kurumlardan bilet talepleri geliyor. Bunlar Passolig üzerinden yapılıyor. Bilet operasyonunda, bileti alıp elden şu paraya satmak mümkün değil. Bu öyle bir dedikodu silsilesi haline geldi ki birileri dedi ki, bu karaborsa parasıyla transfer yapıyorlar dediler. Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına!”
“BİR SENELİK GELİRİMİZ BU KADAR
“58 milyon euro karaborsadan para kazanılıyor, Galatasaray buradan transfer yapıyor. Ben bütün stadyumu karaborsa yapsam senelik geliri 56-57 milyon euro. Bir senelik gelirimiz bu kadar zaten. Bu dedikoduların net cevabını yargı verecek. Konuşanlar savcılığa çağrılıyor.”
“BUNLARI SAVCILIĞA VERDİM”
“Bu konuyu Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, konuşuyor. Onlara çağrı yapıyorum. Yanlarına gittim. ‘Bunu konuşuyorsun ama neye dayanarak, ben bu kulübün başkanıyım bana söyle, sen de Galatasaraylısın’ dedim. Ellerinde bilgi belge yok ama bu konuşmalar durmuyor. Bu bana gelmediğine göre ben gideyim hukuka başvurayım, savcılığa gittim, ‘Böyle böyle iddialar var, ben halka açık bir şirketim, bu kulübüme zarar veriyor, böyle anılmak hoşumuza gitmiyor, bu insanları çağırın sorun Savcım’ dedim. Bilgi belge istiyorum vermiyorlar. Savcılığa gidip ‘Eğer bu iddialar doğru değilse gereğini yapın’ dedim. Biz bu iddiaların peşine düştük, doğrusunun ortaya çıkması için… ‘Bir şüphe varsa yüzde 80-90 olarak değerlendirin’ dedik.”
“HALKA AÇIK ŞİRKET BUNU YAPABİLİR Mİ?”
“Dedikodular öyle bir çerçeveye bürünüyor ki, kişileri itham ediyorlar. Sadece masumiyet karinesi değil, Galatasaray’a yönetici olarak seçilmiş kişiler, Galatasaray genel kurulu doğru düzgün yakışır kişiler olarak seçiyor, bu kişiler hakkında dedikodu ortaya attığınız zaman bu kişiler rahatsız oluyor. Bunun durmaması, bunun devam etmesi… Farklılaşmaya başladı bu iş. Bilet karaborsası, kara para, 56 milyon euro, onun parasını buradan ödediler falan… Halka açık bir şirket böyle bir şeye tahammül etmez. Onun için savcıya gittim. Savcılık soruşturması yakında neticelenir. O zaman gerçeği öğreneceğiz. İnsanlar ne demiş, önce ne demiş, savcıya ne demiş?”
“YÖNETİMDEN KİMSE BULAŞMAZ”
“Yönetim içinden birinin karaborsaya bulaşacağına dair şüphem yok. Bilet ve kombine satışından sorumlu kişinin görevini değiştirmedik. Passolig vasıtasıyla satılıyor biletler. Kombineler de devir hakkı veriyorduk insanlara, 7 sefer falan devretme hakkı vardı. En son yaptığımız değişiklikle bunu 3’e indirdik. Devredeceğin kişilerin TC’lerini de önceden ver dedik. Bu değişikliği yaptık. Onun dışında Passolig ile bir görüşme yaptım. Burada Galatasaray’ın hedef olmasının sebebi her maçın 50 bin kişiye oynanması. Saniyelerle bitiyor maç.”
“DEDİKODUNUN SINIRI YOK”
“Young Boys maçında yeniden satış olduğu için o kadar bilet kaldı. 8 bin civarında. Herkes tatildeydi çünkü. Fenerbahçe maçında 700 civarında yeniden satış vardı. Dedikodunun ne sınırı vardır ne sonu. Rizespor maçını 45 bin kişiye oynadık. Böyle bir sıkıntının olduğu maçlar belli, büyük maçlar, Avrupa maçları, derbiler. Biz bu işin sıkı takipçisiyiz. Bu işe rakip takımın karışması, mercilere bizi şikayet etmesi, bu işin nereden neşet ettiğinin daha büyük delili. Yaptığımız maçlarda bizle baş edemeyen rakibimiz, bu konuyu bunlara yapıştırırsak düşüncesini kamuoyuna sunuyorum.”
ALİ YÜCE’NİN İSTİFASI
“Elinizde delil yoksa rakip takım hakkında da böyle bir şikayette bulunmamanız lazım. Ali Yüce neden istifa ettiğini açıkladı. Young Boys maçı öncesi yapılan açıklama nedeniyle istifa etti. Haksız buldu. Ali benim oğlum kadar sevdiğim biri, hala öyledir. Babası çok iyi arkadaşım, babasının ağabeyiyim okuldan. Hem babası Ahmet hem oğlu Ali ile ilgili sevgim hiç eksilmemiştir.”
“BİZLE İLGİLİ BİR ŞEY YOK”
“Karaborsa ile ilgili gelen belgeyi araştırdık ve sonuçlandırdık. Konuyla ilgili bana gelen belgeyi ben dibine kadar araştırdım, buldum. İç soruşturmayı yaptık. Bizle ilgili bir şey yok. Tövbe böyle bir şey yok tövbe. Dedikoduya esas teşkil eden konu, kulüp yönetiminin bir organizasyonla bu işi yaptığıdır. Bunu konuşanlar savcılığa ifade verdiler, ifadeleri görmedik. Konunun anlaşılması, dedikodu olduğunun anlaşılması, savcılık soruşturmasından sonra belli olacak.”