Ergenlerde depresyonun belirtilerinden önce depresyon nedir? Öncelikle günümüzde birçok insan hayatın zorluklarıyla başarılı bir şekilde baş etmeye çalışırken, duygusal zorluklar da kaçınılmaz bir gerçek haline gelmiştir. Ancak herkes zaman zaman üzgün hissedebilir. Üzüntüye verilen normal tepki ile depresyon arasındaki ince çizgiyi anlamak ve ayırt etmek işte bu noktada önem kazanmaktadır. Normal üzüntü ile depresyon arasındaki fark süreklilik ve işlevsellikte yatmaktadır.
Normal üzüntü genellikle belirli bir olaya tepki olarak ortaya çıkar ve zamanla düzelirken, depresyon daha uzun sürer ve kişinin günlük yaşamı üzerinde ciddi bir etkiye sahiptir. Eğer kişi uzun süre enerji eksikliği, umutsuzluk, ilgi kaybı gibi belirtiler yaşıyorsa o zaman olası bir depresyon durumundan söz edebiliriz. Ergenliğin karmaşıklığı bazen normal üzüntüyü depresyonla karıştırıp endişelenmemize, bazen de depresyonu normal ergenlik tepkileriyle karıştırıp gözden kaçırmamıza yol açabilir. Ergen depresyonunun temel tanımlayıcı özellikleri, en az iki hafta süren bireysel mutsuzluk, umutsuzluk ve değersizlik duygularının yanı sıra sosyal içe kapanma, eleştiriye tahammülsüzlük, aşırı sinirlilik ve isyankarlıktır; Hayatı boş ve anlamsız bulma duyguları, akademik performansın ve verimliliğin azalmasına, riskli davranışlarda bulunma düzeyinin artmasına, kendine zarar verici davranışlarda bulunmaya ve hatta ölüm düşüncesi endişesine yol açmaktadır.
Bu davranışlardan bazılarının normal bir ergenin gelişim sürecinde kısa süreli veya anlık olarak yaşanabileceğini, hatta bazı ergenler için depresyon belirtileri olarak bile görülebileceğini unutmayın. Ebeveyn olarak en büyük görevimiz çocuğun davranışlarını etkin bir şekilde gözlemlemek ve gerekiyorsa bu kriterler çerçevesinde acilen profesyonel yardım almaktır. Psikolog Duru Erdem, “Sonuçta ergenlik döneminin kişinin potansiyelini değerlendirme dönemi olduğunu bilmeliyiz. Böylesine kritik bir dönemde ergenin yaşayabileceği depresif durum gibi ciddi bir duruma zamanında ve etkili müdahale, evrimsel konumuna zarar vermek, kendini arama yolculuğunda günlük işlevini geri kazandırmak ve onu gelecekte yaşayabileceği olumsuz bir durumdan kurtarmaktır” dedi.