“Rezerv alanı” kaygısının arttığı Hatay'da vatandaşlar Cumhuriyet'e konuştu: “Yağma projesi” – Son Dakika Türkiye Haberleri

6663 sayılı yasanın yarattığı rahatsızlık artıyor. 6306 sayılı deprem bölgesinde “Rezerv Alanları Kanunu” olarak biliniyor. Başlangıçta ağır hasarlı binaları kapsaması planlanan kanunda, hasarsız veya hafif hasarlı binalar da rezerv alanına dahil edildi. Antakya'nın Odabaşı ilçesinde evleri depremden etkilenmeyen ve deprem sonrası yaptıkları evleri rezerv alanında kalan vatandaşlar gazetemize konuştu. Yaşadıkları evin ağır hasar görmesi üzerine arsalarına yeni bir ev inşa ettiklerini belirten Lemye Kutlu, şöyle konuştu: “Eski evimizden pencere gibi eşyalar getirmemize rağmen yaklaşık 2 milyon TL harcadık. “'Sokakta kalmanı istemiyorum' diyen oğlumuzun, düğün için biriktirdiği parayı bize vermesiyle bu parayı ödeyebildik.”

YANGININ ORTASINDA

Evin inşaatı sırasında herhangi bir rezerv alanı ilan edilmediğine dikkat çeken Kutlu, şöyle konuştu: “Artık evimiz rezerv alanı içerisinde kalıyor. Muhatap bulamıyoruz. Gidecek başka yerimiz yok. Kendimizi yangının ortasında gibi hissediyoruz” dedi. Yan binada yaşayan Selma Koçak, 8 yıllık binalarında deprem sırasında çatlak bile olmadığını söyledi. “Eşim bu evi yapmak için 38 yıl yurt dışında yaşadı” diyen Koçak, şunları ekledi: “Bu ev bizim her şeyimiz. Yetkililere seslenerek, “Depremin yıkamadığı şeyi devletimiz yıkmamalı” dedi.

“FELAKET KANUNU UYGULANMALI”

Hatay Barosu eski başkanı Av., yönetmeliği incelerken, rezerv alanı talebinin kentin demografisini hedef aldığını ve vatandaşlara yönelik bir kamulaştırma projesi işlevi gördüğünü belirtiyor. H. Cihat Açıkalın, şunları söyledi: “Söylenenin aksine kanunda rezerv alanı ilan edilen alanlarda vatandaşlara aynı bölge içerisinde konut tahsis edileceğine dair bir düzenleme yok. Yönetmelikte, inşaat maliyetinin anlatıldığı gibi hesaplanmayacağı, arazi ıslahı ve enkaz kaldırma işleri dahil tüm altyapı maliyetlerinin arsa payı oranında hak sahibiyle paylaşılacağı açıkça belirtiliyor. Bu da vatandaşların karşılayamayacakları bir maliyete maruz kaldıklarını gösteriyor. Geçmişte afet bölgelerinde Afet Kanunu uygulanırken, 6 Şubat bölgesinde Afet Kanununun tam tersi olan Kentsel Dönüşüm Kanunu devreye giriyor. “Doğal Afet Kanununa uygun olarak 11 ilde şehirler yapılmalı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir