Foster + Partners'ın, 2023 Şubat ayındaki büyük depremin ardından Antakya'nın yeniden imarı için geliştirdiği proje, şehrin eski ihtişamına kavuşturulmasını ve yerinden edilmiş insanların geri getirilmesini amaçlıyor.
Şubat 2023'te meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminden büyük zarar gören tarihi Antakya kentinin yeniden inşası için çalışmalar sürüyor.
İngiliz mimarlık firması Foster + Partners'a göre Antakya'nın yüzde 80'e yakını yıkıldı. Şimdi şirket, şehri yeniden inşa etmeye yönelik vizyonlarını açıkladı.
Tarih açısından zengin olan Antakya, Hatay İli'nin merkez ilçesi olmasının yanı sıra, Roma ve Orta Çağ dönemlerinde de antik çağların en önemli bölgelerinden biriydi.
Foster + Partners'ın mühendislik danışmanı Buro Happold, İtalyan ulaşım planlamacısı Mic-hub ve Türkiye'den DB Architects ve KEYM Kentsel Yenileme Merkezi işbirliğiyle hazırlanan proje, 30 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor ve yerinden edilenlerin evlerine dönmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor. şehir.
Çalışmada aynı zamanda bölgenin kendine özgü yerel karakterinden ve ikliminden de faydalanılıyor. Foster + Partners yaptığı açıklamada, “Sürecin önemli bir kısmı Hatay'ın zengin tarihini anlamaktı” dedi.
Planlar, Türk Tasarım Konseyi'nin, Suriye de dahil olmak üzere onlarca şehri yerle bir eden ve toplamda 50.000'den fazla insanı öldüren depremin ardından Türkiye'yi yeniden inşa etmeye yönelik daha geniş girişiminin bir parçası.
Kalıcı yapıların korunması, erişilebilirliğin ve kapsayıcılığın artırılmasına yönelik çabalar, kentin gelecekteki olası felaketlere karşı direncini artırmanın yanı sıra toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet kullanımını da teşvik ediyor.
Pek çok kişi, deprem sırasındaki yıkımın boyutlarını daha da artıran kalitesiz inşaat çalışmaları nedeniyle şirketleri ve hükümeti suçlarken, planlamacılar bu sürece yerel halkın da dahil edilmesi için özel çaba gösterdi.
Foster + Partners kentsel tasarım başkanı Bruno Moser, “Antakya halkının dayanıklılığından ilham aldık ve onların tarihi ve eşsiz şehirlerine olan tutkularını paylaştık” dedi.
“Doğal afet sonrası yeniden inşanın sadece binalarla ilgili olmadığı, toplulukların, güvenlik, aidiyet ve güven duygularının yeniden inşası olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir vizyon geliştirdik.”