İnsanlık trajedisinin son örneği, Lübnan askerlerinin şafaktan önce gelerek oturma izni olmayan Suriyeli erkekleri Beka Vadisi'nde yıkılan kamptan atması oldu.
Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin yaşam mücadelesi, yönetimin baskıları ve sınır dışı etme tehditleri nedeniyle giderek zorlaşıyor.
Lübnan yönetimi işverenlerin Suriyelileri vasıfsız işlerde çalıştırmamasını isterken, bazı belediyeler mültecilerin bulunduğu kamplarda sokağa çıkma yasağı ilan ederek mülk sahiplerini Suriyeli kiracıların evlerini boşaltmaya zorluyor ki bu da bu kişilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri.
Reuters tarafından derlenen röportaja göre, kuzey Lübnan'daki en az bir bölgede resmi olmayan bir kamp kapatılıp Suriyeliler buraya dağıtılarak mültecilerin kaygı ve korkuları arttı.
Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin hayatı neden giderek zorlaşıyor?
Lübnan güvenlik güçleri bu ay, Suriyelilerin ikamet için başvurabilecekleri kategorilerin sayısını daraltan yeni bir düzenleme yayınladı.
Bu durum, halen yasal oturma izni almaya hak kazanamayan ve olası sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya olan birçok Suriye vatandaşı için büyük korku ve endişeye neden oldu.
Beka Vadisi'ndeki mülteci kampına düzenlenen baskında sınır dışı edilenler
Son olarak Lübnan askerlerinin şafak sökmeden gelmesi ve oturma izni olmayan Suriyeli erkeklerin çocukları çığlık atarken Beka Vadisi'nde yıkılan kamptan atılması insanlık trajedisinin son örneği oldu.
Lübnan bu ay 300 mültecinin gönüllü olarak Suriye'ye döndüğünü duyurdu.
Ancak iki yardım kuruluşundan bir yetkili Reuters'e, kamplara yapılan baskınlarda veya yasal oturma izni olmayan Suriyelileri tespit etmek için kurulan kontrol noktalarında yakalanan 400'den fazla kişinin Lübnan ordusu tarafından hızla sınır dışı edildiğini söyledi.
Bu durum hak ihlalleri, zorunlu askerlik veya keyfi gözaltılara ilişkin endişeleri artırdı.
Lübnan geçmişte mültecileri sınır dışı etmişti ve siyasi partiler uzun süredir Suriye'nin bazı bölgelerinin artık büyük ölçekli mülteci dönüşleri için yeterince güvenli olduğu konusunda ısrar ediyordu.
Ancak Nisan ayında, Suriyelileri suçlayan yerel bir Lübnanlı parti yetkilisinin öldürülmesi, yoğun bir mülteci karşıtı kampanyayı tetikledi.
Lübnan'da Suriyeli mültecilere yönelik nefret artıyor
Lübnanlı araştırma firması InflueAnswers'a göre son dönemde Lübnan'da mültecilere yönelik nefret söylemi ciddi oranda arttı.
Bir ankete göre Lübnanlıların yüzde 20'si Suriyelileri “varoluşsal bir tehdit” olarak görüyor.
Ekonomik kriz nedeniyle geçim sıkıntısı çeken Lübnan'da siyaset dünyası tamamen bölünmüş durumda.
Ancak siyasetçileri birleştiren tek konu Suriyelilerin evlerine gönderilmesi.
Son dönemde yaşanan gerginlikler Lübnan'ın uluslararası kurumlarla ilişkilerine de yansıdı.
Lübnan Dışişleri Bakanı, BMMYK'den yeni kısıtlamaların askıya alınması yönündeki talebini iptal etmesini istedi.
Lübnan dünyada kişi başına en fazla mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor
Lübnanlı parlamenterler, Avrupa Birliği'nin milyar avroluk yardım paketini mültecilere ev sahipliği yapmaya devam etmek için verilen “rüşvet” olarak eleştirdiler.
Lübnan, 13 yıl önce Suriye'de başlayan iç savaşın ardından dünyada kişi başına en fazla mültecinin yaşadığı ülke konumunda bulunuyor.
Nüfusu yaklaşık 4 milyon olan Lübnan'da 1,5 milyona yakın Suriyeli yaşıyor ve bunların yarısı resmi olarak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) kayıtlı.
Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana ülkeyi terk edenlerin sayısının 5 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Milyonlarca kişi ise Suriye'de yerinden edilmiş insan olarak yaşamaya devam ediyor.